KAYISI İKLİMİ

       
           
 Kışları nispeten soğuk, yazları sıcak olan bölgelerde yetişen kayısı, meyvelerinin istenen kalitede olması için hava nispi neminin uygun düzeyde olması gerekir. Hava neminin çok düşük olması durumunda fazla meyve dökümü meydana gelmektedir. Hava nispi neminin yüksek ve yağışın fazla olması durumunda da çil ve monilya gibi hastalıkların etkisi daha şiddetli olmaktadır. Kayısı çeşidine göre değişmekle birlikte, gelişmesini normal olarak sürdürmeleri için belirli bir sıcaklık toplamına ihtiyaç duyarlar. Yıllık sıcaklık toplamı, çeşidin o bölgede yetişmesi için minimum sınır olarak kabul edilen sıcaklık derecesinin üstünde geçen saatler toplamı olarak hesaplanır. Gerekli sıcaklık toplamı ne kadar kısa sürede karşılanırsa, meyve olgunlaşması o kadar çabuk olur. Akdeniz ve Ege Bölgeleri, daha az sıcaklık toplamı isteyen çeşitler ile turfanda kayısı yetiştiriciliği için uygun bölgelerdir. Sıcaklık toplamının yeterli olmadığı yerlerde kayısı ağaçları zamanında çiçek açmadığı gibi meyvelerini de olgunlaştıramazlar.
Kayısı, mevsimlerin birbirinden kesin sınırlarla ayrıldığı soğuk ve sürekli bir kış, kurak ilkbahar ve güneşli sıcak yaz mevsimine sahip iklim bölgelerinde, daha kaliteli ürün vermektedir. Düşük nem ve yüksek sıcaklık istemesine karşılık, sıcaklıkların aniden ve fazla yükselmesi durumunda yaprak ve meyvede güneş yanıklığı, meyvelerin küçük kalması, çekirdekte çatlama ve çürüme gibi arazlar meydana gelmektedir.

Kayısı üretimini olumsuz etkileyen en önemli iklim faktörü ilkbahar geç donlarıdır. Çiçek ve küçük meyve dönemlerinde meydana gelen bu donlar, büyük ürün kayıplarına sebep olmakta, bazı yıllar hiç ürün alınamamaktadır. Akdeniz ve Ege Bölgeleri dışında etkili olan ilkbahar geç donlarını tamamen önlemek mümkün değildir. Ancak aşağıdaki uygulamalar ile don zararı bir ölçüde azaltılabilmektedir.

1- Bahçe tesisi için soğuk havanın yoğunlaştığı vadi ve çukur alanlar tercih edilmemelidir.
2- Donlara dayanıklı geç çiçek açan ve kış dinlenmesi uzun olan çeşitler seçilmelidir.
3- Don riski olan yerlerde ağaçlar mümkün olduğunca yüksekten taçlandırılmalıdır.
4- Aşırı ve geç sulamalardan kaçınılmalıdır.
5- Toprak işleme ya sonbaharda, ya da geç ilkbaharda yapılmalıdır.
6- Ağaçlar iyi beslenmiş olmalı, zamansız ve fazla azotlu gübrelemeden kaçınmalıdır.
7- Ağaçların zayıf düşmemesi için hastalık ve zararlılarla mücadele yapılmalıdır.
8- Büyümeyi düzenleyici maddeler ile çiçeklenme geciktirilebilir.
9- Don olayının başlaması ile birlikte ağaç tacı üzerine küçük zerreler halinde su püskürtülmesi, sap, saman ve eski lastikler yakılarak sisleme ve dumanlama yapılması, don sobaları ile bahçenin ısıtılması, soğuk havanın büyük pervaneler ile karıştırılması gibi önlemler -2, -3 oC’deki donlara karşı etkili olabilmektedir.

Kayısılarda, sürgün ve çiçek tomurcuklarının kış dinlenmesinden çıkabilmesi için belirli bir soğuklama süresine ihtiyaç duyarlar. Soğuklama ihtiyacı karşılanmayan ağaçların çiçek tomurcukları dökülür ve yaprak tomurcuklarında düzensiz uyanma görülür. Kayısı çeşitleri seçilirken ve bir bölgeden başka bir bölgeye kayısı çeşidi götürülürken, soğuklama ihtiyacını karşılayıp karşılamayacağı önceden bilinmelidir. Akdeniz ikliminin hüküm sürdüğü bölgelerde soğuklama ihtiyacı kısa olan çeşitler seçilmelidir. Kurutmalık kayısı çeşitleri, sofralık ve turfanda çeşitlere göre daha uzun soğuklama sürelerine ihtiyaç duyarlar. Kış soğuklama ihtiyacı +7.2 oC’nin altında geçen saatler toplamıdır.

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı